Abd'in Anlam Sahası:
Allah (cc) insanı abd-kul olarak yaratmıştır. Dolaysıyla insana düşen bu kulluğun şuurunda olmaktır. Abd, efendisinin emrine itiraz etmeksizin, karşı gelmeksizin uyar. Verilen emri yerine getirir, istenen hizmeti görür. Çünkü efendisi onun sahibidir, ona nimet vermektedir, ona sayısız iyilikte bulunmaktadır. İnsan öldüğü zaman da hayatının hesabını bu efendisine (Mevlâsına)verecektir.
Abd olarak yaratılan insanın, kendisine sonsuz bağışta bulunan Mevlâsı Allahı bırakıp, kendisine faydası veya zararı olmayan putları, az bir faydası var zannettiği tağutları ve sahte ilâhları mevla bilip onlara kulluk yapması ne kadar yanlıştır? Elbette gercek Efendiye kulluğu unutanlar, başka yalancı mevlâlar (efendiler) bulurlar.
İman eden kimse, bir anlamda bütün kölelikleri, bütün yanlış kul ve kulluk anlayışlarını reddettiğini ilân etmiş olur. O, imanıyla der ki, ben âlemlerin Rabbini ilâh olarak kabul ediyorum, ben Onun kuluyum. Dolaysıyla mutlak itaati, mutlak hizmeti ve ibadeti yalnızca Ona yapacağım. O benim sahibimdir, O benim her şeyime hakimdir, her şeyimi bilmektedir ve yaptığım her şeyi görmektedir. Ben Ona aitim, Ondan geldim ve yine Ona döneceğim.
Allaha kullukla ve Ona şükretmekle doyan (tatmin olmuş) bir nefse Allah (cc) şöyle hitap etmektedir:
Ey tatmin olmuş (doymuş) nefis, Rabbine, hoşnut edici (razı) ve hoşnut edilmiş (razı olunmuş) olarak dön. Artık kullarımın arasına katıl. Cennetime de gir. (Fecr: 89/27-30)
Burada ibadi-kullarım diye övülen kimseler, Allahın kendilerinden razı olduğu güzel müminlerdir. Görülüyor ki burada abd-kul sıfatı cennetlik kulların özel bir sıfatıdır.
Ancak Allah (cc) kendisine itaat etmeyen, Ona şirk (ortak) koşan, Onu tanımayan ve Ona karşı kibirlenen azgınları lanetler, onların bir kısmını davranış yönünden başka hayvanlara benzetir ve bir kısmını da tağuta abd-kul yapar. İşte böyleleri doğru yoldan ayrılıp, sapık yollara gidenlerdir.[33]
Allaha kulluk yapmayı reddedenler kendileri için yeni ve yalancı ilâh bulurlar, sonra da onun onunde abd-kul olurlar. Bu durum insan için alçaltıcı bir konumdur, insanın şerefine yakışmayan bir durumdur.
Mümin, Allaha abd-kul olduğunun şuuruyla kulluk gorevlerini yerine getirmeye çalışır, Rabbinin rızasını kazanmaya çaba harcar, Ona mümkün olduğu kadar samimiyetle bağlanır, davranış ve ibadetleriyle Ona tazim eder (saygısını gosterir). Allaha yönelen bu davranışlara ibadet denir. Bu şekilde ibadet eden kullara (abdlere) ibad, yani Allahın kulları denilir.
Müslümanlar arasında en yaygın isimler Abdullah ve Abdurrahmandır. Bunlar, Allahın kulu, Rahmanın kulu demektir ki en güzel isimler bunlardır. Allahın güzel isimlerinin başına abd getirilerek yapılan bütün isimler güzeldir. Çünkü hepsi de Allahın kulu olmayı ifade ederler.[34]