Mühlet Verilişi:

Hz. Âdem (a.s)'a secde emri karşısında büyüklük taslaması sonucu ilâhi rahmetten ümidini kesen ve tamamen yalnız kalan şeytan, hayatından da endişe etmeye başladı. "İnsanların tekrar dirilecekleri güne kadar bana mühlet ver." (el-A'raf: 7/14) diye Allah'a yalvardı. İnsanların tekrar dirilecekleri günden maksat ise sûr'a ikinci üfürülüş zamanıdır.[29] Bu şekilde mühlet istemekle tekrar dirilmeden sonra artık ölümün olmayacağını biliyor ve böylece ölümden kurtulacağını sanıyordu. Onun bu ölümsüzlük isteği, "...belirli bir zamana kadar" (el-Hicr: 15/38) kaydıyla, "Sen mühlet verilenlerdensin!." (elA'raf: 7/15) şeklinde cevaplandırıldı. Belirli bir zamandan maksat ise, sûr'a birinci üfleniş zamanıdır.[30] Bununla o, zillet ve hakaret dolu bir hayatı ölüme tercih etti. Onun için esas düşüş de bu oldu.



Buradan da anlaşılacağı gibi, şeytan aslında Allah'ı ve öldükten sonra dirilmeyi inkâr etmediği gibi Âdem'in nesli ve zürriyeti olacağını, dünyada bir müddet yaşayıp sonra öleceklerini ve bir gün gelip tekrar diriltileceklerini de biliyordu. Şu halde onun küfrü Allah'ı ve âhireti inkâr şeklinde değil, teklif edilen emrin gereğini yerine getirmeyi kabul etmeme ve itiraz şeklindedir.[31]



Cinlerden olan bu şeytanlara da, İblis gibi uzun ecel tanınmış olması veya olmaması hakkında bir bilgimiz yoktur. Ancak İblis’e tanınan uzun ömür, şahsına aittir.[32]