ŞİRKET-İ VÜCÛH

METİN



Şirket-i akdin dördüncüsü şirket-i vücûhdur. Şirket-i vücûh: iki kimsenin sermayeleri olmadığı halde kendi itibarlarıyla veresiye mal satın almak, bu malları satıp borçlarını ödemek ve elde edilecek kârı aralarında taksim etmek üzere kurdukları bir ortaklıktır.



Şirket-i vücûh; bir nevi ticaret yapmak üzere kurulabileceği gibi her nevi ticaret yapmak üzere de kurulabilir. Birincisine "şirket-i vücühu hassa", ikincisine de "şirket-i vücûhu amme" denilir.



Şirket-i tekabbül ile şirket-i vücûhtan her biri, şirket-i inân ve şirket-i mufavaza da olur. Eğer ortakların kefâlete ehil olması satın alınan şey ile elde edilen kârın yarı yarıya olması, mufavaza lâfzının söylenmesi veya mufavazayı gerektiren şeylerin beyân edilmesi gibi mufavazanın şartları bulunursa, şirket-i mufavaza olur. Eğer şirket akdi mutlak olarak zikredilirse, şirket-i inân olur.



Şirket-i tekabbül ile şirket-i vücûhtan her biri vekâleti tezammun eder. Çünkü şirketin her nev'inde vekâlet muteberdir. Şartları bulunan şirket-i mufavaza olursa, kefâleti de tezammun eder.



Şirket-i mufavaza kabîlinden olan bir şirket-i vücûhta kâr ortaklar arasında yarı yarıya taksim edilir. Şirket-i inân kabilinden olan bir şirket-i vücûhta ise kâr, satın alınan şeyde ortakların yarı yarıya veya ikili birli hissedar olmak üzere yaptıkları şarta göre taksim edilir. Çünkü ortaklardan her biri ödemeyeceği şeyin kârını almaması için kâr hissesi mikdarı kadar olmalıdır.



Dürer'de zikredilmiştir ki; ortaklardan her biri kâra üç şeyin biriyle müstehik olur: Ya mal ile yahut iş yapmakla veyahut işi kabul etmekle.



İZAH



"Şirket-i vücûh ilh .." Buna "şirket-i mefâlis" de denilir. Bu şirket şeref ve itibar sahibleri tarafından kurulacağı cihetle "şirket-i vücûh", sermayeleri bulunmadığı cihetle de "şirket-i mefalis" adını almıştır. Kuhistani.



"Şirket-i tekabbül ile şirket-i vücûhtan her biri, şirket-i inân ve şirket-i mufavaza da olur ilh..." Şirket-i mufavaza kabîlinden olan şirket-i tekabbülün şartları: Ortak olan iki sanatkârın birlikte iş kabul etmeleri, kabul ettikleri işi birlikte eşit olarak yapmaları, kâr ile zararın aralarında eşit olması, ortaklık sebebiyle her biri diğerinin kefili olmasıdır.



Şirket-i mufavaza kabilinden olan şirket-i vücûhun şartları: Ortakların kefâlet ehlinden olmaları, veresiye satın aldıkları malın parasının aralarında yarı yarıya olması, mufavaza lâfzının söylenmesi veya mufavazayı gerektiren şeylerin beyan edilmesi elde edilen kârın aralarında eşit olmasıdır. Eğer bu şartlardan biri bulunmazsa şirket-i inân olur. Muhit. Nihâye.



"Şirket-i vücûhta ilh..." Yani şirket-i vücûhta ortakların kâra müstehik olmaları, satın aldıkları malların kendilerine yönelecek ödemelerine bağlıdır. Bu malların parasını ortakların ödemeleri bu mallardaki hisselerine göre olur. Bundan dolayı her ortak bu malların ne kadarını ödeyecek ise kârına da o nisbette müstehik olur. Meselâ: iki kimse satın aldıkları bir malın üçte biri birisinin, üçte ikisi de diğerinin olmak, parasını da o şekilde ödemek üzere şirket kursalar, kârın da üçte biri birisinin üçte ikisi de diğerinin olur. Eğer birine satın alınan maldaki hissesinden fazla kâr kılınsa şirket sahih, fakat şart geçersiz olur. Bundan dolayı kâr, o maldaki hisselerine göre taksim olunur. Şöyle ki; aldıkları malın aralarında yarı yarıya olmasını şart kılarsa, kâr da yarı yarıya olur. Eğer aldıkları malın aralarında ikili birli olmasını şart kılarlarsa kâr da ikili birli olur. Fakat aldıkları malın aralarında yarı yarıya olmasını şart kıldıkları halde kârın ikili birli olarak taksim edilmesini şart kılsalar bu şarta itibar edilmeyip kâr aralarında yarı yarıya taksim edilir. Zarar ziyanda ortakların satın aldıkları maldaki hisselerine göre taksim olunur. Başka türlü şart kılarlarsa geçersiz olur. Meselâ: Satın aldıkları mal aralarında yarı yarıya olmak üzere şirket kurup zarar etseler, bu zararı yarı yarıya öderler. Eğer satın aldıkları malda ikili birli nispetinde hissedâr olmak şartıyla şirket kurup zarar etseler, bu zarar da aralarında ikili birli olarak taksim edilir. Bu zararın başka türlü taksim edilmesini şart kılsalar, ona itibar edilmez.