Hakkın Karşıtı Olarak Batıl:
Hak ve batıl kavramları İslâm ile onun dışındaki dinleri nitelendirmek için kullanılıyor. Nitekim dinler tarihini yazan bir çok müslüman yazar dinleri hak dinler ve batıl dinler şeklinde iki başlıkta incelemişlerdir.
Hak dinlere milel, batıl dinlere de nihal denmiştir.
Kuran, hakk kelimesini hem Allah (cc) için, hem de Onun dini İslâm için kullanmaktadır. Çünkü Allah (cc) mutlak gerçektir, mutlak varlıktır, varlığı değişmeyen ve ebedidir. Onun dini İslâm da doğrudur, temeli vardır, gerçektir ve kalıcı olandır.[76]
Batıl, geçersiz, hükümsüz ve kalıcı olmayandır.
Şu âyet hak ve batıl kelimelerini çok net bir şekilde ortaya koyuyor:
(Allah) gökten bir su indirdi de kendi miktarınca sel oldu. Sel de yüze vuran bir köpük yüklendi. Bir süs veya meta (fayda) sağlamak için ateşte yakıp-erittikleri şeylerden (madenlerden) de bunun gibi bir köpük (posa) kalır. İşte Allah, hak ile batıla böyle örnekler verir. Köpüğe gelince, o atılır, insanlara fayda sağlayacak şey ise yeryüzünde kalır. İşte Allah böyle örnekler vermektedir. (Rad: 13/17)
Allah (cc) mutlak Haktır. O kendi varlığı ile vardır ve her şeyin yaratıcısıdır. Kıyamette her şey ölecektir ve yalnızca Onun varlığı kalacaktır.[76] Öyleyse Onun dışındaki her şey Onun sebebiyle vardırlar. Kendi başlarına bir varlıkları ve bir gerçeklikleri yoktur. Bu anlamda onlar batıldırlar, yani mutlak gerçek değillerdir ve varlıklarının tek başına bir hükmü yoktur.
Hak olan Allah (cc)[76] yeri ve gökleri hak olarak yarattı. Bunları ve diğer bütün varlıkları varlığının âyetleri, belgeleri yaptı. İnsan bunlara bakar, basiretle bunları idrak eder ve hak olan yola, İslâma teslim olur.[76] Ayrıca Rabbimiz, Hz. Muhammedi hak peygamber olarak gönderdi.[76] Onunla beraber bir de hak Kitap indirdi.[76]
Bütün bunlara rağmen bazı insanlar kalıcı, sağlam, doğru olan Hakkı bırakır, köpük gibi bir değeri ve kalıcılığı olmayan batıla uyar. Halbuki köpük kaybolmaya mahkûmdur, bir faydası da yoktur.
Kuran şöyle buyuruyor:
De ki: Hak geldi, batıl zail oldu (yok oldu). Çünkü batıl yok olucudur. (İsra: 17/81)
Hayır, biz hakkı batılın üstüne fırlatırız o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki o, yok olup gitmiştir ... (Enbiya: 21/18)
Görüldüğü gibi batıl, köksüzdür ve güçsüzdür. Yok olmaya, dağılmaya, silinip gitmeye mahkûmdur. Hakkın karşısında tutunamaz. Suyun üzerindeki köpük gibi olan batılın, demir gibi olan hakkın karşısında tutunması rnümkün olabilir mi?
Dünya hayatında batıl bazen hakka galip gelmiş gibi görünür. İnsanlar öyle zannederler. Ya da müslümanların mağlup oluşlarına bakarak kimileri bunu batılın galibiyeti gibi sayarlar. Halbuki gerçek böyle değildir. Müslümanlar da insandırlar; hataları, eksikleri vardır. Görevlerini yapmamış, gerekli tedbirleri almamış olabilirler. Onların zayıf durumu veya hataları, Hakkın zayıflığı veya zilleti değildir. Yeryüzünde hiç bir müslüman kalmasa bile Allahın adı ve Onun dini yine yücedir. Onun kelimesi olan İslâm ve Onun kitabı olan Kuran yine üstündür.[76]
Allah (cc) mücrimler, yani azgın günahkârlar istemese bile Hakkı gerçekleştirmek ve yerleştirmek, batılı ise iptal etmek, geçersiz kılmak istiyor.[76]
Köksüz, temelsiz ve doğru olmayan batıla, yani Allah (cc) katında geçersiz olan inançlara inanan kimseler elbette zarara uğrayacaklardır. Allahı inkâr eden kafirler, batıla din diye inanmaktadırlar. Bu da onlar için büyük bir zarardır.[76] Allah (cc) dururken, hiç bir şey yaratamayacak kadar aciz ve güçsüz, bir fayda sağlayamayan, bir zararı gideremeyen batıl şeylere (tanrılara) ibadet edenler çok büyük bir yanlışın içerisinderler.[76] Bu gibilerin inandıkları din mahvolucudur ve bu batıl dinlere inananların yaptıkları işler de batıldır.[76]
Küfre düşenler kendi akıllarınca hak olarak gönderilen Peygamberin davetine ve mesajına karşı mücadele ederler, hakkı iptal etmek, yani geçersiz kılmak için uğraşırlar. Ancak bu çabaları boş bir çabadır.[76]
Batıl, kavram olarak bazı insanların Allahın dışında uydurdukları ilâhların ortak adı olduğu gibi, bu ilâh fikrine uygun olarak inandıkları dinlerin de ortak adıdır. Allah (cc) katında geçerli olmayan, hükümsüz, temelsiz ve yanlış olan bütün inanç ve ibadetler batıldır.
De ki; Hak geldi; batıl ise ne (bir şey) ortaya çıkarabilir, ne de geri getirebilir. (Sebe: 34/49)
Günümüzde peşine gidilen; İslâma aykırı bütün inançlar, dünya görüşleri, hayat anlayışları, toplumsal düzenler, ideolojiler Allahın katında batıldır; geçersiz ve hükümsüzdür.
Aynı kökten gelen iptal bir şeyi geçersiz ve hükümsüz kılmak demektir. Bunun fail (özne) ismi olan mubtıl ise iptal edici, işi gücü batıl olan, ya da işleri boşa giden anlamlarına gelir.
... Allahın emri geldiği zaman hak ile hüküm verilir ve işte burada (hakkı) iptal etmekte istekli olanlar (mubtıl) zarara uğrarlar. (Ğafir: 40/78)[76]
Hak dinlere milel, batıl dinlere de nihal denmiştir.
Kuran, hakk kelimesini hem Allah (cc) için, hem de Onun dini İslâm için kullanmaktadır. Çünkü Allah (cc) mutlak gerçektir, mutlak varlıktır, varlığı değişmeyen ve ebedidir. Onun dini İslâm da doğrudur, temeli vardır, gerçektir ve kalıcı olandır.[76]
Batıl, geçersiz, hükümsüz ve kalıcı olmayandır.
Şu âyet hak ve batıl kelimelerini çok net bir şekilde ortaya koyuyor:
(Allah) gökten bir su indirdi de kendi miktarınca sel oldu. Sel de yüze vuran bir köpük yüklendi. Bir süs veya meta (fayda) sağlamak için ateşte yakıp-erittikleri şeylerden (madenlerden) de bunun gibi bir köpük (posa) kalır. İşte Allah, hak ile batıla böyle örnekler verir. Köpüğe gelince, o atılır, insanlara fayda sağlayacak şey ise yeryüzünde kalır. İşte Allah böyle örnekler vermektedir. (Rad: 13/17)
Allah (cc) mutlak Haktır. O kendi varlığı ile vardır ve her şeyin yaratıcısıdır. Kıyamette her şey ölecektir ve yalnızca Onun varlığı kalacaktır.[76] Öyleyse Onun dışındaki her şey Onun sebebiyle vardırlar. Kendi başlarına bir varlıkları ve bir gerçeklikleri yoktur. Bu anlamda onlar batıldırlar, yani mutlak gerçek değillerdir ve varlıklarının tek başına bir hükmü yoktur.
Hak olan Allah (cc)[76] yeri ve gökleri hak olarak yarattı. Bunları ve diğer bütün varlıkları varlığının âyetleri, belgeleri yaptı. İnsan bunlara bakar, basiretle bunları idrak eder ve hak olan yola, İslâma teslim olur.[76] Ayrıca Rabbimiz, Hz. Muhammedi hak peygamber olarak gönderdi.[76] Onunla beraber bir de hak Kitap indirdi.[76]
Bütün bunlara rağmen bazı insanlar kalıcı, sağlam, doğru olan Hakkı bırakır, köpük gibi bir değeri ve kalıcılığı olmayan batıla uyar. Halbuki köpük kaybolmaya mahkûmdur, bir faydası da yoktur.
Kuran şöyle buyuruyor:
De ki: Hak geldi, batıl zail oldu (yok oldu). Çünkü batıl yok olucudur. (İsra: 17/81)
Hayır, biz hakkı batılın üstüne fırlatırız o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki o, yok olup gitmiştir ... (Enbiya: 21/18)
Görüldüğü gibi batıl, köksüzdür ve güçsüzdür. Yok olmaya, dağılmaya, silinip gitmeye mahkûmdur. Hakkın karşısında tutunamaz. Suyun üzerindeki köpük gibi olan batılın, demir gibi olan hakkın karşısında tutunması rnümkün olabilir mi?
Dünya hayatında batıl bazen hakka galip gelmiş gibi görünür. İnsanlar öyle zannederler. Ya da müslümanların mağlup oluşlarına bakarak kimileri bunu batılın galibiyeti gibi sayarlar. Halbuki gerçek böyle değildir. Müslümanlar da insandırlar; hataları, eksikleri vardır. Görevlerini yapmamış, gerekli tedbirleri almamış olabilirler. Onların zayıf durumu veya hataları, Hakkın zayıflığı veya zilleti değildir. Yeryüzünde hiç bir müslüman kalmasa bile Allahın adı ve Onun dini yine yücedir. Onun kelimesi olan İslâm ve Onun kitabı olan Kuran yine üstündür.[76]
Allah (cc) mücrimler, yani azgın günahkârlar istemese bile Hakkı gerçekleştirmek ve yerleştirmek, batılı ise iptal etmek, geçersiz kılmak istiyor.[76]
Köksüz, temelsiz ve doğru olmayan batıla, yani Allah (cc) katında geçersiz olan inançlara inanan kimseler elbette zarara uğrayacaklardır. Allahı inkâr eden kafirler, batıla din diye inanmaktadırlar. Bu da onlar için büyük bir zarardır.[76] Allah (cc) dururken, hiç bir şey yaratamayacak kadar aciz ve güçsüz, bir fayda sağlayamayan, bir zararı gideremeyen batıl şeylere (tanrılara) ibadet edenler çok büyük bir yanlışın içerisinderler.[76] Bu gibilerin inandıkları din mahvolucudur ve bu batıl dinlere inananların yaptıkları işler de batıldır.[76]
Küfre düşenler kendi akıllarınca hak olarak gönderilen Peygamberin davetine ve mesajına karşı mücadele ederler, hakkı iptal etmek, yani geçersiz kılmak için uğraşırlar. Ancak bu çabaları boş bir çabadır.[76]
Batıl, kavram olarak bazı insanların Allahın dışında uydurdukları ilâhların ortak adı olduğu gibi, bu ilâh fikrine uygun olarak inandıkları dinlerin de ortak adıdır. Allah (cc) katında geçerli olmayan, hükümsüz, temelsiz ve yanlış olan bütün inanç ve ibadetler batıldır.
De ki; Hak geldi; batıl ise ne (bir şey) ortaya çıkarabilir, ne de geri getirebilir. (Sebe: 34/49)
Günümüzde peşine gidilen; İslâma aykırı bütün inançlar, dünya görüşleri, hayat anlayışları, toplumsal düzenler, ideolojiler Allahın katında batıldır; geçersiz ve hükümsüzdür.
Aynı kökten gelen iptal bir şeyi geçersiz ve hükümsüz kılmak demektir. Bunun fail (özne) ismi olan mubtıl ise iptal edici, işi gücü batıl olan, ya da işleri boşa giden anlamlarına gelir.
... Allahın emri geldiği zaman hak ile hüküm verilir ve işte burada (hakkı) iptal etmekte istekli olanlar (mubtıl) zarara uğrarlar. (Ğafir: 40/78)[76]
B harfi
- BÂB-I FETVÂ
- Bağy'ín Sonuçları:
- Basír Kelimesinin Anlamı:
- BAYGINLIK, BAYILMAK
- BEY' Bİ'L-VEFA
- BEY'AT (BİAT-SADÂKAT YEMİNİ)
- BİRLİK BERABERLİK
- Boğa:
- BRAHMANİZM
- Hadis-i Şeriflerde Belâ-İmtihan
- İSLAM'DA BİLGİ KAYNAKLARI
- Kaplumbağa:
- Kur'an'da Besmele:
- Muhârib (Eşkiya)
- BAĞİ-BAĞY
- Basiretin Boyutları:
- BAYKUŞ
- BELVÂ-İ ÂMME
- Besmelenin Anlam Derinlikleri:
- BEYAN
- Biat Nedir?
- BİRR-EBRAR
- BUDİZM, BUDDİZM
- Eski Türkler'de Hayvanlarla İlgili İnançlar
- Fıkıh Terimi Olarak Bağy:
- İslam'a Göre Bilgi
- Muharib (Eşkiya) Hırsızdan Farklıdır:
- Öküz:
- Peygamberlerin Denenmesi
- Apis Öküzü: